6 Mayıs Hıdrellez, Hızır ve İlyas Peygamberin yeryüzünde buluştuğu gündür. Bugün pikniğe gidilip salıncağa binilmektedir, böylece günahların atılacağına inanılmaktadır. Gece süt mayalanmadan bırakıldığında Hızır'ın geleceği ve süte dokunarak mayalanacağı düşünülmektedir. Eğer mayasız süt yoğurt olursa bir sene boyunca o yoğurttan birer parmak alınarak diğer yiyeceklere de sürülür. Kekik bitkisi hidrellezden sonraki günlerde toplanırsa, şifalı olacağına inanılır. Genelde kutlamalar için suyun ve yeşilliğin bol olduğu bir yer tercih edilir. Bir gün önceki akşam herhangi bir gül ağacının dibine küp gömülmekte ve sabah manilerle açılmaktadır. O gün hiçbir tarla, bahçe işi yapılmaz. Ev isteyenler evlerinin bahçesine ev, bebek isteyenler bezden bebekler yaparlar. Hıdır ve İlyas halk inançlarına göre, hayat suyu (ab-1 hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış ve zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak darda kalan ve başı sıkışanlara yardım ve iyiliklerde bulunan, doğanın yeşillenmesini sağlayan, bolluk, bereket, kısmet veren iki kardeştir. Yaşadıkları yer ve zaman kesin olarak bilinmemektedir.
Hızır'ı ölmezliğe ulaştıran "ab- 1 hayat" dan Köroğlu ile ilgili bazı rivayetlerde de bahsedilmektedir. Bunlardan birinde "Köroğlu Bingöllerde bir kuş vurur. Bir kaynaktan temizlenirken kuş canlanıp uçar. Köroğlu olayı babasına anlatır, babası bu kaynağın ab-ı hayat olduğunu söyler. Rivayete göre o kaynaktan Köroğlu içmemiş kırat içmiştir. Köroğlu bunun ab-ı hayat olduğunu öğrendikten sonra çok aramış ise de, bin parçaya bölündüğü için bulamamıştır. Yine Köroğlu hikayelerinin başka birinde anlatıldığına göre Köroğlu'na ölmezlik, yiğitlik ve şairlik sağlayan üç köpük veya üç ayrı renkte su Bingöllerden inmiştir. Köroğlu'nun tüm Türk dünyasında oldukça yaygın bir hikayesi vardır. Hikâyeye göre Bolu Beyi at meraklısıdır ve seyisi Yusuf'u kendisine güzel ve cins bir at almakla görevlendirir. Yusuf gösterişsiz bir tay bulur ancak bu tayın mükemmel olacağına inanmaktadır. Bolu Beyi bu olaya çok sinirlenir, Yusuf'un gözlerini kör ettirir, tayı da bırakır. Yusuf tayı alır ve terbiye eder. Oğlu Ruşen Ali ile birlikte Yusuf Bingöl dağlarından gelecek üç sihirli köpüğü, Aras Nehri'nde beklemeye giderler. Bu üç sihirli köpükle hem Yusuf'un gözleri açılacak, hem de intikam almak için gerekli kuvveti elde edecektir. Ama oğlu Ruşen Ali köpükler gelince babasına haber vermeden kendisi içer."
İnanca göre Hızır ve İlyas iki kardeştir ve 6 Mayıs günü yeryüzünde buluşmaktadırlar. Öncelikle 6 Mayıs'tan önce temizliğe başlanır. Hidrellez günü yenilecek yemekler hazırlanır. Kesilmek üzere koyun kuzu bulundurulmaktadır. Sabah erken temiz ve özellikle beyaz giysiler giyilmektedir. Hızırın da o gün beyaz giydiğine inanılmaktadır. Aileler yeşillik, çayırlık, sulak yerlerde, yatır başlarında toplanarak eğlenirler. Bolu ilinde Hidrellez günü tarla bahçe işleri yapılmaz, her türlü kötülüklerden uzak durulmaktadır. Gerede ilçesinde Esentepe mesire yerine eğlenmeye gidilmektedir. Yatırlar ziyaret edilir. Gece, yumurtalar ve yemekler pişirilip hazırlanır, o gün çalışılmaz, davullu zurnalı eğlenceler düzenlenir ve ateş yakılır. Seben ilçesinde, bir gün önceden bırakılan süt, eğer yoğurt olmuşsa bir yıl boyunca aynı yoğurttan maya olarak kullanılmaktadır. Olmamışsa ev halkı içer. Seben'de çok içilen şifalı kekik çayının toplanması işi hıdrellezden sonraya bırakılırsa daha şifalı olacağı inancı yaygındır. Mengen ilçesinde o gün ot yolunmaz, dal kırılmaz, ateş üzerinden atlanarak eğlenceler düzenlenir. Mudurnu ilçesinde Hidrellez günü helva basılır, börekler yapılır ve kırlara gidilir, Kırmızı gül dibine bozuk para koyulup bir gün bekletildikten sonra o para bir yıl cepte taşınır. Böylece cüzdana bereket geleceğine inanılmaktadır. Evlerde kara böcek olur düşüncesiyle toz süpürülmez. Göynük'te mayasız bırakılan süt yoğurt olursa bundan birer alınarak diğer yiyeceklere de sürülür, böylece onun bereketi tüm yiyeceklere bulaşır. Hıdrellez günü yılan gelir düşüncesiyle evlere odun getirilmez. O gün dikilen fasulyeler kurtlu olur. İçine yüzük konularak gül dibine gömülen küp manilerle açılır. Bolu'da üç yol çatına genç kızlar evlenmek için taş taş üstüne koyarlar ve dilek tutarlar, ağaç kaşıklar ateşe atılır, yanmayan kaşık varsa Hızır'ın uğrayıp o kaşıkla yemek yediğine işarettir. Göynük'te hemen tüm köylerde, Mayıs ve Haziran aylarında pilav dökülür. Buna bir kısım köyler "hayır pilavı" der, bir kısım köyler "hidrellez pilavı" der. Köyünde yatır türbe olanlar bu pilavı mutlaka yapar, hiç bırakmaz. Masrafları halk karşılar genelde her evden bulgur toplanır yağ toplanır. Büyük hayvan sahipleri gelir bir hayvan bahşiş eder. hayvan kesilir. Hidrellezden önce kesinlikle yapılmaz, hidrellezden sonra yapılır. Pilav, ayran, pide ikram edilir.