KÖROĞLU :
Bolu denildiğinde ilk akla gelenlerden biri Köroğlu'dur. 16.yy. sonu ile 17.yy. başlarında yaşayan Köroğlu'nun asıl adı Ruşen Ali'dir. Ayrıca kılıç kalkan ile oynanan Köroğlu Oyunu mevcuttur. Haksızlığa başkaldıran hikayesi şöyledir:
Bolu Beyi at meraklısıdır. Seyisi olan Yusuf'u, güzel ve cins bir at bulmaya gönderir. Yusuf sonradan mükemmel bir at olacağına inandığı gösterişsiz bir tay bulup getirir. Bolu Beyi tayı beğenmez ve Yusuf'un gözlerine mil çektirerek yanından kovar. Yusuf köye döner ve olanları oğluna anlatır. Oğlu Ruşen Ali, babasının intikamını almak için dağa çıkar. Ruşen Ali Köroğlu diye anılacak, babasının intikamını almak, zalimliklerinin hesabını sormak için korkulu rüya haline gelecektir. Köroğlu'nun mücadelesi tüfek icat olup mertlik bozuluncaya kadar sürer. Sonuçta, her halk kahramanında olduğu gibi Köroğlu da fani dünyadan göçer, gönüllere girerek, dilden dile anlatılan bir efsane haline, destan haline gelir.
Halk şairlerimiz içerisinde kavganın, özgürlüğün sembolüdür. Doğum, ölüm tarihleri bilinmeyen, bir eski efsane kahramanı olan Köroğlu'nun adını alan bir şairimizdir. Bu şairin, III. Murat zamanında (1574-1595) Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katıldığı (1578-1584) bilinmektedir. Bolu Beyi'nden babasının intikamını almak üzere dağlara çıkan, yiğitlik ve iyilikseverliği destanlaşan isyancı Köroğlu ile şair Köroğlu halk zihninde kaynaşmış durumdadır. Aslında çok daha eski bir efsanedir.
Köroğlu halk şairlerimiz içerisinde kavganın ve özgürlüğün sembolüdür. Şiirlerinde coşkun bir seslenişle yiğitlik, dostluk, aşk, doğa sevgisi çok sâde bir dille anlatılır. Bu şiirler, hikâyeci âşıkların nesirle anlatılan hikâyeleri arasına serpiştirilmiştir. 24'ü bulan bu hikâyeler, Türklük dünyasına yayılan bir Köroğlu destanının doğuşunu hazırlamıştır.
Hey hey efeler hey hey
Benden selam olsun Bolu Beyine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden kargı sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Hey hey efeler hey hey
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır
Köroğlu düşer mi yine şanından
Ayırır çoğunu er meydanından
Kırat köpüğünden düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır
Ben bir Köroğluyum dağda gezerim
Esen rüzgarlarda hile sezerim
Demir külünk ile başın ezerim
Dağlar seda verip seslenmelidir
Asıl adı Ruşen’dir. Köroğlu; yiğit, adaletli, inançla dolu ideal bir insan profilidir. Azerbaycanda çok yaygın olan "Koroğlu Efsanesi" ("Kor", Azeri dilinde kör demektir,) ile büyük oranda benzeşir. Köroğlu destanı Anadolu Türklüğünün yüreğinde yaşayan tutkularla, isteklerin, değerlerle inançların sembolüdür. Bu destana göre Köroğlu'nun asıl adı Ruşen Ali'dir. Babası Yusuf, Bolu Beyi'nin seyisidir. At meraklısı olan Bolu Beyi, seyisi Yusuf'u cins bir at almaya gönderir; fakat Yusuf'un getirdiği tayı beğenmez, adamın gözlerine mil çektirir. Yusuf tayı ve oğlunu alıp memleketten çıkar. Ruşen Ali, babasının tarif ettiği tarzda, tayı karanlık bir ahırda besler. Tay, belli bir zaman sonra kanatlanır, eşsiz bir küheylan olur. Yusuf ile Ruşen Ali, Aras ırmağına gider, orada Bingöl'den inecek olan üç sihirli köpüğü beklerler. Yusuf, köpükleri içince, tekrar görmeye başlayacak, gençleşecek ve Bolu Beyi'nden intikamını alacaktır. Fakat, Ruşen Ali köpükleri kendisi içer, babasına köpüksüz su verir. Yusuf buna bir yandan üzülür, bir yandan da, oğlu intikamını alacak bir yiğit olacağı için sevinir. Bu sihirli üç köpükten biri Köroğlu'na ebedi hayat, biri yiğitlik, biri de şairlik sağlar. Yusuf, oğluna intikamını almasını tavsiye ettikten sonra ölür. Ruşen Ali Kır-At'ı ile birlikte dağa çıkar. Köroğlu diye ün alır.Bezirganlardan, beylerden, paşalardan aldıklarını yoksullara dağıtır. Delikli demir (tüfek) icat olunup da eski yiğitlik gelenekleri bozulunca, arkadaşlarına dağılmalarını tavsiye eder, "sır olur", Kırklar'a karışır.
Anadolu’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada Köroğlu efsanesi yüzyıllardır korunarak günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak efsaneden anlaşıldığı üzere Bolu Beyi’nin haksızlıklarına karşı direnen Köroğlu’nun Bolu Dağlarında yaşadığı bilinmektedir.
Köroğlu’nun mücadelesi delikli demir icat olup mertlik bozuluncaya kadar sürer. Sonuç olarak her halk kahramanı gibi dilden dile anlatılarak bugüne kadar gelmiştir. Köroğlu yörede türküsü, oyunu, anlatımları ile uzun yıllardır bilinen bir efsanedir. Köroğlu Oyunları, Köroğlu ve yarenlerinin açık havada yaptıkları savaş talimlerinin canlandırılması şeklindedir. Özellikle Bolu Gerede Dörtdivan İlçelerinde köroğlu oyunu oynanmaktadır.
Şehir merkezinde ve Ankara - İstanbul yolunda Köroğlu heykeli mevcuttur.
AŞIK DERTLİ :
Ünlü halk ozanlarımızdan Aşık Dertli ( 1772-1845 ), Yeniçağa ilçesine bağlı, Bolu - Gerede karayolu üzeride bulunan Şahnalar köyünde doğmuştur. Asıl adı İbrahim Lütfi'dir. Geredeli Figani, Mudurnulu Yağcı Emin çıraklarıdır. Edebiyat tarihimize halk şairlerinin en büyüklerinden olarak geçen Dertli'nin bazı dörtlükleri bestelenmiştir. Sazı elinde Anadolu'yu bir uçtan diğerine gezmiştir. Yeniçağa İlçesi yakınında bulunan Şahnalar köyünde anıt mezarı bulunmaktadır.
Dertli'nin en çok bilinen bir dörtlüğü:
Telli sazdır bunun adı,
Ne ayet dinler ne kadı,
Bunu çalan anlar kendi,
Şeytan bunun neresinde?
GEREDELİ AŞIK FİGANİ :
1814 yılında Gerede'de dünyaya gelen Figani'nin asıl adı Seyyit Ahmet'tir. Figani mahlası saz ve söz ustası olan Aşık Dertli tarafından verilmiştir. 51 yıl Anadolu, Arabistan ve Irak'ta diyar diyar dolaşmıştır. Pek çok çırak yetiştirmiştir.
Geredeli Aşık Figani Nasihat Destanı
Erenler pendini guşeyle cana
A akil doğru sözü arar demişler
“Men aref” bağını kıldınsa me’va
Senin içün her dem bahar demişler
Şu kahpe felekten murat alınmaz
Yalancı dünyada ebet kalınmaz
Malı olmıyanın dostu bulunmaz
Çaylar denizlere akar demişler
Çok zaman gün bulut içinde kalmaz.
Derler bunalıp da hiç adam olmaz
Altun yere düşmeyince pul olmaz
Er düştüğü yerden kalkar demişler
Figani pendimi yabana atma
Rey senin ister tut,istersen tutma
Eğer arif isen sözü uzatma
Südsüz inek durmaz malar demişler
ÜMMİ KEMAL HAZRETLERİ
XV. yy.da yaşamış mutasavvıf şairdir.Her yıl ,ömrünün önemli bir bölümünü geçirmiş olduğu Bolu’nun Sazak bölgesindeki Tekke Köyünde adına geleneksel anma günü düzenlenmektedir.